Dün gece çizgi roman tadında bir animasyon film izledim: I LOST MY BODY – BEDENİMİ KAYBETTİM. Aslında Fransız yapımı, dili de Fransızcaydı ancak gösterime çıkan başlığı ingilizce. Son zamanlarda üst üste okuduğum Fransız çizerlerin romanlarına benzettim, aynı tadı aldım.
BEDENİMİ KAYBETTİM fantastik bir hikâye anlatıyor. Film önce bir araştırma merkezi sonra bir hastanenin içi olduğunu düşündüğüm bir odada başlıyor. Kazayla bir el soğutucudan, kendisi gibi göz ve diğer uzuvların da tutulduğu bir yerden, düşüyor. Sonra kopuk el hareketleniyor. Olayın gece olması anlatıya gerilim de katıyor. Bu elin ulaşmak istediği bir hedefi var.
Parelel kurguyla ilerleyen görsel anlatı bize zaman içinde yolculuk da yaptırıyor. Elin üzerindeki küçük bir ben dikkatli izleyici için en başında kime ait olduğuna dair bilgi vermiş oluyor. Gerçi çok da uzamadan herkes rahatlıkla elin kime ait olduğunu anlıyor. Ailesiyle mutlu bir hayat süren küçük Naoufel hem astronot hem de bir çello virtüözü olan annesi gibi sanatçı olmak istiyor, piyona çalıyor. Anlatının başladığı gün evlerine giren küçük kara bir sineği öldürmek istiyor. babası bunu nasıl yapacağını ona anlatıyor, küçük elleriyle onu öldürmeyi deniyor ama başaramıyor. Sonra anlıyoruz ki başlarına gelen her şeyin sebebi bu intikam peşinde gözünü karartan kara sinek. Aslında çok basit ve belki de bazıları için abartı gelen bu sinek olayı bana hayatın ne kadar küçük şeylerle değişebileceği vurgusunu yaptı. Elbette bir sinek intikamcı olamaz ama küçük şeylerin neden oldukları yaşamları alt üst edebilir. Babası Naoufel’e bir ses kaydedici hediye ediyor. Çocuk yaşama dair ilgi duyduğu tüm sesleri, müzikleri ve konuşmaları bu makineye kaydediyor. Hatta anne ve babasının öldüğü o kaza sırasında bile kayıtta.
Sonrasında hiç de sıradan olmayan bir çocuk olan Naoufel için Fransa’da sıradan bir yaşam başlıyor. Ortadoğu kökenli olması zaten zor. Üstelik sevgisiz birilerinin yanında büyümek zorunda kalıyor. Bir gün yaşamını değiştiren bir şey oluyor, aşık oluyor. Aşkının peşine düşüyor ve yaşamını da değişiyor. Bir kaza sonucunda elini kaybettiğinde yaşam ve ölüm arasında bir karar vereceğini anlıyoruz. El hedefine ulaşıyor mu? Naoufel ölümü mü yaşamayı seçecek? İşte tüm bunları ben söylemeyeyim en iyisi izleyin.
Senaryosu akıcı, görsel anlatımı zengin, müzik ve mesajıyla güçlü bu animasyon 2019 Cannes’da Uluslararası Eleştirmenler Haftası bölümünde gösterilen ilk animasyon filmi olarak tarihe geçmiş.
KÜNYE:
FİLMİN ADI: I LOST MY BODY
YAYIN TARİHİ: 18 OCAK 2020
SÜRE: 1 S 21 DK
YÖNETMEN: JEREMY CLAPİN
SENARİST: JEREMY CLAPİN, GUİLLAUME LAURANT