ÇOK ŞEY YARIM HÂLÂ

çok şey yarım hala

Ben; anı, günlük, mektup okumayı çok seven biriyim. Son günlerde okuduğum ve beni duygulandıran kitaplardan biri oldu ÇOK ŞEY YARIM HÂLÂ . Kızı Ayşe Sarısayın’ın kaleminden babasını, babasıyla yaşadıklarından kendine kalanları anlattığı, okuyucusunda yumuşacık duygular bırakın bir kitaptı. Benim görüşümce böylesi duygular bırakmasının temel nedeni küçük bir kızın gözüyle babasını anlatmasıydı…

Şanslı biriyim sanırım bu kitabın yazarı Ayşe Sarısayın’la da tanışma fırsatım oldu. Üstelik kitabımı imzalattım.

Bazen hayatın küçük – büyük rastlantılardan ibaret olduğunu düşünüyorum. Ayşe Sarısayın bizim Kiltabletoyku fanzin grubumuzun Evler, Aşklar ve Göçler Heybeliada Evleri kitabımıza çok emek vermiş, aynı zamanda Heybeliada yerlisi olan değerli bir edebiyatçımız. İşte bir şekilde, edebiyat yoluyla, buluştuk sonra onun babasının Behçet Necatigil olduğunu öğrendim. Ardından babasını anlattığı böyle bir eseri olduğunun farkına vardım, okudum şimdi o kitaptan yola çıkarak yeni keşfettiğim şeylerin peşine düştüm. Edebiyat ne güzel şey.

Bir kişiyi tanımak istiyorsanız onu tanıyanlardan dinleyin ya da açın günlüklerini okuyun. İçine kurgu girmeden olanca saflığıyla karışısınızda bulursunuz. Ben de şimdi Behçet Necatigil’i tanıdığımı düşünüyorum. Nasıl biri olduğunu, nasıl bir çocukluk geçirdiğini, kurduğu aileyi, eşini ve kızlarını, onlara ne kadar değer verdiğini tüm bunların yanı sıra edebiyatın yaşamı içinde nasıl bir yere sahip olduğunu ÇOK ŞEY YARIM HÂLÂ ‘yı okuyunca öğrendim. Hatta yaşadığım şehri bile yeni bir gözle yeniden tanıdım. Çünkü bir tarihsellik içinde Behçet Necatigil ve ailesinin yaşadıkları yerlerin izlerini takip ederek nereden nereye geldiğimizi gördüm. Tüm bunların yanı sıra şairin kalemdaşlarını, öğrencilerini tanıdım. Yine kendi okuma heyecanımdan, beni mutlu eden yönünden dem vurursam, bu kitap bana çokça yöne dağılan her biri kendi içinde ana yoldan ara yollara dalan bir iz sürme fırsatı sundu. Mesela araştırmalarımda Behçet Necatigil’in en çok sevdiği şairin Oktay Rifat olduğunu, mülkiyeli olma şansı varken edebiyatı tercih ettiğini, okuldaki dönem arkadaşlarını, sonra zorunlu görev için Kars’a sonra -havasını hiç sevmediği- Zonguldak’a gittiğini, orada genç şairlerler Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu ile yollarının kesiştiğini öğrendim.

Ve elbette tüm bu izleri sürerken edebiyatın en tepe noktası olan şiirin keyfine vardım. Özel albümlerden çıkmış siyah ve beyaz fotoğrafları seyre daldım. Çok da düşündüm: Bir evlat için aslında zor bir metin olmalı. Her şeyi hatırlamak, sonra da uğurlamak.

ÖLÜ UTANIYOR

Elim hiçbir işe yatmadı, 
Ömür sürdüm faydasız. 
Yaşamaz ölürdüm
Siz olmasanız. 
Pek çoğunuz benim için sıkıntıya girdi, 
Sırtınızda yük gibiydim adeta. 
Bir yardımınız daha lazım şimdi
Size zahmet, son defa. 
Ormanlardan odunumu getirdiğiniz gibi, 
Fırınlarda hamurumu pişirdiğiniz gibi, 
Lütfen beni mezarıma bırakıverin
Bildiğiniz gibi. 
BEHÇET NECATİGİL

Böyle bir çalışma yaptığı ve onun vesilesiyle edebiyatımızın değerli insanı Behçet Necatigil’i yakından tanıma fırsatı sunduğu için Ayşe Sarısayın’a gönülden teşekkür ediyorum.

İyi okumalar,

KÜNYE:

KİTABIN ADI: ÇOK ŞEY YARIM HÂLÂ

YAZAR: AYŞE SARISAYIN

YAYINEVİ: YAPI KREDİ YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 174

BASIM YILI: NİSAN 2001 1. BASKI (elimdeki 4.baskı 2018)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir