Bu yıl izlediğim en iyi dizilerden biri “Mare Of Easttown” Her şeyi yerli yerinde bir işti. Kate Winslet için bir şey demeye gerek var mı bilemiyorum. Oscar ödüllü oyuncu, ödüllü olmasa da,kalbimizdeki yerini çoktan almamış mıydı zaten? Toplamda yedi bölümden oluşan tek sezonluk bu dizide güzellik kurallarını alt üst eden bir kadın karakter profilini başarıyla çiziyor. Kilolarını saklamayan – utanmayan, sigara içen, küfür eden, hayatı yaşadığı travmatik bir olaydan dolayı alt üst olmuş, doğduğu büyüdüğü kasabadan çıkmamış bir polis dedektifi. Buz gibi havasını izlerken kemiklerinizde hissettiğiniz bu kasabada genç bir kadının kaybolması ve bizim baş kahramanımız Mare (Kate Winslet) ‘in olayı çözememesinden kaynaklanan bir kaos yaşanıyor. Üstüne eklenen yeni bir genç kız cinayetiyle iş daha da karmaşık hale geliyor. Her bölümde polis dedektifi Mare’in üstündeki baskı artıyor. Bununla birlikte onu, ailesini, kasabasını daha yakıdan tanıyoruz. Başından geçen, çoğu insanın kaldıramayacağı travmatik olayın ne olduğunu öğreniyoruz. Ve ben kendi adıma şunu söyleyebilirim ki ben bu baş kadın karaktere her bölümde daha da fazla hayran oldum.
Sonuçta olaylar öyle bir noktaya geliyor ki tüm beklentileri boşa çıkartıyor. İnsanı karar aşamasında ikileme sürüklüyor. Ben olsam böyle mi yapardım? diye sorduruyor.
Her bölümü yaklaşık bir saat süren dizi harika senaryosu, görüntü yönetmenliği, oyunculuğuyla takdiri hak ediyor. İzlerken su gibi akıp gidiyor.
Keyifli seyirler dilerim.