Ben biraz utanıyorum. İtiraf edeyim. Sosyal medya kanalları ve buralarda hesabı olanlar özel günleri, özel anları bir trend olma vesilesiyle kullanıyor çoğunlukla. Ben de bir fotoğraf basıp bir şeyler yazmaktan böyle zamanlarda hep çekinmişimdir. Ama blogumda fotoğraflarını sevdiğim, yarı çapkın edâlı hallerine hayran olduğum, neredeyse cumhuriyet tarihi kadar bir ömür yaşamış olan adamı blogumda anmadan geçmek istemedim.
ARA GÜLER 90 YAŞINDA HAYATA VEDA ETTİ
Ara Güler 1928 doğumlu, Muhsin Ertuğrul’dan tiyatro dersleri almış ve asıl amacı yönetmen ya da oyun yazarı olmakmış. Sonra gazeteciliğe başlamış ve o günden sonra kamerasını elinden düşürmemiş. Belki çektiği fotoğrafların bir hikayesinin olması işe yönetmen gözüyle de bakabilmesinden, her karenin arkasına bir kurgu koyabilmesinden kaynaklanıyordu.
Bu sabah instagramdaki paylaşımlarından birinde, kendisinin ağzından “Beyoğlu çocuğu olarak nitelendirdiğini, şimdiki gençlerde ruh olmadığını semte ruhu yaşayan insanların kazandırdığını yazmışlardı. Katılmamak elde mi? Belki Ara Güler’in öldüğünü duyduğumda beni en çok hüzünlendiren de bu durum oldu. Çok değerli sanatçıları teker teker yitiriyoruz. Bu insanlar ki yeri gelmiş ötekilenerek bir kenara itilmiş, yeri gelmiş kanlı zamanlara tanıklık etmiş, yeri gelmiş düşmüş ama kalkmış insanlar. En önemlisi de yakın Cumhuriyet tarihine tanıklık etmiş insanlar. Ara Güler belki bir çokları arasında yine en şanslısı. Sevdiği işi yaparken sadece ülkesinde değil dünya çapında takdir görmüş bir sanatçı olabilmiş. Arkasında eserlerinin sergilendiği bir müze bırakabilmiş bir sanatçı.
ARA GÜLER
Ara Güler hatıramda hayata hep dalga geçerek bakan, sağlam bir adam olarak kalacak. Bazı insanları tanımak için el sıkışmak gerekmiyor. Sanıyorum ben onu çok yakından tanıyorum. Yazımda kullandığım biyogrofik bilgileri ve fotoğrafları ARA GÜLER ‘in kendi web sitesinden aldım. Daha detaylı bilgi için buradan inceleyebilirsiniz.