Son zamanlarda okuduğum en güzel öykü kitaplarından biriyle karşınızdayım: George Orwell Arkadaşımdı. Yazarı Adam Johnson ‘Yetimlerin Efendisinin Oğlu’ romanıyla 2012 yılında Pulitzer Ödülü’nü almaya hak kazanmış bir yazar. Çok fazla lafı dolaştırmadan önce yazar hakkında biraz bilgi vererek başlayayım. Adam Johnson Güney Dakota’da 1967 yılında doğmuş, Arizona’da büyümüş. Büyükannesi Sioux kabilesi üyesi. Etnik kimliğinin yansımalarını edebiyatında görmek mümkün. Gazetecilik eğitimi almış. 2001 yılında İngilizce alanında doktorasını vermiş. Şu an San Francisco, Stanford Üniversitesi’nde yaratıcı yazarlık profesörü olarak görev yapıyor. Stanford Üniversite’sindeki en etkileyici profesör seçildiğine dair bilgilere de ulaştım.
Peki Pulitzer ödülü nedir? 1917 yılından bugüne Columbia Üniversitesi tarafından verilen ve Amerika’nın en prestijli ödüllerinden biri. Müzik, edebiyat, gazetecilik alanlarında veriliyor. Ödül tutarı 10.000 dolar.
Gelelim ‘George Orwell Arkadaşımdı’ öykü kitabına. Kısa öykü tabiri Amerika’dan gelip yerleşmiştir. Onlar ‘short story’ diyorlar ve bu şekilde adlandırdıkları öyküler kırk, elli hatta yüz sayfayı bulabiliyor, tıpkı bu öykü kitabında gördüklerimiz gibi. Kitapta; Nirvana, Anonim Kasırgalar, İlginç Bir Bilgi, George Orwell Arkadaşımdı, Karanlık Çayır ve Gülen Talih isimli altı öykü yer alıyor. Öykülerin ortak özelliği modern tarzda yazılmış olmaları. Uzun tasvirler, söz oyunları ya da özlü sözlere bu öykülerde rastlayamıyorsunuz yine de altını çizecek bir çok satır buluyorsunuz. Yazar her bir öyküsünde bir dert edinmiş ve onu güncel konularla birleştirerek ortaya koymuş. Kitap metin olarak kolaylıkla akıp gidiyor. Bunda elbette iyi çevirinin de etkisi var. Çeviri Deniz Keskin’e ait.
İlk öykü Nirvana’da karısı nadir görülen bir hastalık yüzünden yatağa bağlı yaşayan bir yazılımcının teknolojiyi kullanarak karısını hayata bağlanmasına şahit oluyoruz. Bu öyküde günümüze yakın bir bilim kurgu tadı alıyoruz.
İkinci öykü Anonim Kasırgalar Katrina Kasırgası mağdurlarını anlatıyor. Bu öyküyü okurken ülkemizde yaşanan yakın zaman dramlarının öyküye neden dönüştürülmediğini düşünmeden edemedim.
Üçüncü öykü İlginç Bir Bilgi zekice tasarlanmış kurgusuyla son iki sayfasına kadar sizi şüpheye sürüklüyor. Üstelik kadın anlatıcıya dair hiç bir şüpheye düşmeden okuyorsunuz. Bir erkek yazarın kadın dilini böylesine ustalıkla kurgulamasına her zaman hayran kalırım.
Dördüncü öykü George Orwell Arkadaşımdı benim favorim oldu diyebilirim. Öykülerin hepsine hayran kalmakla birlikte bu öyküde faşizmin körlüğe dönüşen bir aptallıkla ortaya konması çok etkileyiciydi. Üstelik anlatılanların hepsi ve mekan gerçek. Almanya’da geçiyor.
Beşinci öykü Karanlık Çayır‘ı okumak hiç kolay değil. Gül bahçesinde havada uçusan spermlerin görüntüsünü unutabileceğimi sanmıyorum. Bu öykü zor bir konuyu, pedofiliyi, işliyor.
Altıncı öykü Gülen Talih yine farklı bir coğrafyayı konu ediniyor: Kuzey ve Güney Kore. Arada kalmışlık, baskının yıpratıcılığı, hayatta kalmak için işlenen suçlar ve kimin masum olduğu meselesini sorgulatıyor.
Kitabı bitirdiğimde düşündüğüm şey Adam Johnson’un mükemmel bir yazar olduğuydu. Kesinlikle sıkı araştırma yapıyor, güncel olaylar üzerinden derdini anlatıyor. Karakterleri, kurgusu, temel aldığı konular ve olaylar muhteşem. Kesinlikle hemen alın okuyun derim. Ben Pulitzer Ödülü’nü aldığı romanını Nadir Kitap’tan bulup aldım. İlerleyen zamanlarda bu sayfalarda onun da tanıtımını yaparım. Şüphesiz etkileyici bir eser beni bekliyor.
Son olarak ‘Goerge Orwell Arkadaşımdı’ nın yayınevi Yüz Kitap’ın da çok iyi bir referans olduğunu söylemeliyim. Öykü kitapları yayımlayan yayınevi çoğunlukla Amerikalı yazarlara yer veriyor bildiğim kadarıyla. Kitapta nazarlık niyetine bir ya da iki küçük harf tashihine rastladım. Onun dışında baskı gayet iyiydi.
Herkese keyifli okumalar diliyorum.
KÜNYE:
KİTABIN ADI: GEORGE ORWELL ARKADAŞIMDI
YAZARI: ADAM JOHNSON
ÇEVİRİ: DENİZ KESKİN
YAYINEVİ: YÜZ KİTAP
SAYFA SAYISI: 259