HAYAT O KADAR ACELEYE GELMEZ

Kendinize “Hayatın acil bir durum olmadığını” sık sık hatırlatın hatırlatın diyor elimdeki kitap. Ama maalesef insan bunu geç öğreniyor. Gerçekten ” hayat o kadar aceleye gelmez” dediğim zaman, başımı çevirip arkama baktığımda bir çok şeyi geride bıraktığımı görmüştüm. Ve yaşam bana bir oyun oynamıştı. Şimdi zaman zaman yine rotamı kaybetmeye yakın bir telaşa yakalansam hemen hızımı düşürüyorum. Hiç bir şey için acele etmiyorum.

ACELE ETMEYİN

Gerçekten bir gününüzü düşünün. Gün içinde neler için kaygılandığınızı bunlardan dolayı kimleri kırdığınızı -belki de en önemlisi kendinizi parçamparça ettiğinizi – görün ve acele etmeyin.

” Ev kadını ve üç çocuk annesi olan bir danışanım, kısa bir süre önce “sabahları herkes gitmeden önce evi istediğim şekilde düzenli bir hale getiremiyorum”, dedi. Sanki şakağına nişan almış bir suikastçı, eğer tüm tabaklar yerlerine konumaz ve tüm mutfak bezleri katlanmazsa tetiği çekecekmiş gibi davranıyor ve hissediyordu! Kusursuz olmadağı için o kadar üzgündü ki, doktoru reçetesine sakinleştirici yazmıştı. Bu olguda da dile getirilemeyen varsayım, bunun zorla yaratılmış acil bir durum olduğu idi fakat gerçekte, üzerindeki baskıdan kendinden başka kimse sorumlu değildi.” diyor Dr. Richard Carlson, UFAK TEFEK ŞEYLERİ DERT ETMEYİN kitabında, hepsi de ufak şeylerdir diye de ekliyor. O ruh halindeyken ufak şeylerin ufak şeyler olduğunu görmek mümkün değil. Hayat sürekli yetişilmesi gereken bir araç gibi. İşten eve dönerken geç kalınacak, yemek pişmezse dünyanın sonu gelecek, o akşam ödevler yapılmazsa kıyamet kopacak gibidir.

BEN TECRÜBE ETTİM

Yıllar boyunca iş, ev, çocuklar koşuşturmasında parçalara bölünürken -ki ben bunu kadın ya da erkek olarak ayırmıyorum – hiç bir şeye yetişemediğimi düşündüğüm çok zaman geçirdim. Her şey planlı ve otomatik bir makine gibi işlemek zorundaydı. Hep bir planım ve yetişmesi gereken işler vardı. Sonra bir gün kader kendisinin de bir planı olduğunu ve beni altüst edebileceğini gösterdi. İşte o gün acele etmeyi bıraktım. Acele etmeyin… Çocuğunuz gelip size bir şey anlatmak istediğinde gideceğiniz yere 10 dakika gecikin ve onun gözlerinin içine bakıp anlattıklarını can kulağı ile dinleyin. Ya da yağmur yağdığı için çok arzu ettiğiniz bir etkinliğe geç kalacaksanız berbat trafik yüzünden dert etmeyin, şemsiyeniz varsa inip otobüsten yürüyün. Tüm yıl boyunca beklediğiniz film festivaline bilet bulamadıysanız açın internetten geçmiş yılın filmlerini izleyin. Bir salyangoz gibi ağır ağır hareket edin ve arkanızda parlak izinizi bırakın.

ACELE ETMEYİN HAYATI SAKİNCE YAŞAYIN

“Daha huzurlu olma hedefimize ulaşmak için atmamız gereken ilk adım bir çok durumun aciliyetini kendimizin yarattığını kabul etmektir. Hayat, planlarınıza uymasa da devam eder. “Hayat acil bir durum değildir” cümlesini sık sık tekrar etmek size bu hatırlamanızda yardımcı olacaktır.”

Her ne kadar çok satanlar içinde yer alsa da zaman zaman bu küçük notları okumak bana iyi geliyor. Fırsat oldukça bloğuma da yazacağım. Biliyorum çünkü… dünyanın neresinde olursa olsun medeniyet dediğimiz yapının içindeki insan aynı kaygılarla kavruluyor. Acele etmeyin…

2 Replies to “HAYAT O KADAR ACELEYE GELMEZ

  1. Bu yazıyı da çok beğendim. Yıllar yılı hep bir koşturma içersinde olan insanlar eğer şimdi kendini yavaşlatmaya başladıysa burada yazılanları anlayabilir. Eski bir Hitit kitabesi hitit duası diye de bilinir. Der ki kendimi yavaşlatacağıma söz veriyorum… Kalemine sağlık…

    1. Bak bunu bu Hitit Duası’nı çok beğendim. Anlatmaya çalıştığımı özetlemiş aslında. Demek ki insan var olduğu günden bugüne aslında kendini yavaşlatmaya ve hayatı olduğu gibi duyumsamaya çalışıyor. Teşekkürler,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir