İSTANBULLU AMAZONLAR 1809

şebnem işigüzel

Uzun zamandır Şebnem İşigüzel’in bir eserini okumak istiyordum. Kitap kulübümüzün Mayıs ayı kitabı olarak seçilmesi benim için çok isabetli oldu. Roman pandemi nedeniyle evlerimize sıkışmak zorunda kaldığımız dönemde çıkmış ve hakkında çok konuşulmuştu. Biz de kitap kulübünde öyle yaptık, üzerine epeyce bir konuştuk…

Öncelikle iyi ki böyle kadın yazarlarımız var, demek istiyorum. Ben her defasında bunu ifade etmekten gurur duyuyorum. Romanla ilgili kişisel yorumlar olabilir, beğenilir ya da beğenilmez ama külliyatının ortasından girerek okumaya başladığım bu yazar bence çok yetenekli ve donanımlı. Romanı okuduktan sonra, söyleşilerini de dinledim. Diğer eserlerinde ben anlatıcıyla karakterine hikâyesini anlattırırken burada çoklu anlatıcıyla kurguyu oluşturmuş. Ben anlatıcı da zordur ama bu yöntem biraz daha zor. Açıkcası benim romanın içine tam olarak girememin nedeni de bu olabilir. Bazen kimin konuştuğunu anlamakta zorladığım oldu.

İstanbullu Amazonlar 1809’da Şebnem İşigüzel’in başardığı en güzel şey kurgu ile gerçeği birbirine inanılmaz bir ustalıkla bağlaması olmuş. Ben şu aralar paralel (eyvah tehlikeli kelime!) okuma ile İhsan Oktay Anar külliyatını okuyorum. Zaman ve kültür olarak keşisiyorlar çünkü İstanbullu Amazonlar 1809’da Osmanlı Dönemi’nde geçiyor. Gerçekte olan bazı mekanları kurgu olan bir takım olay ve nesnelerle öyle güzel bağlamış ki insan şüpheye düşüyor. Beşiktaş’taki 7 8 Hasan Paşa Fırını’ndaki Amazon ya da İstanbul isimli kurabiye esprisi gibi. (Bu arada ben de esprisine gidip sordum. Tezgahtaki emektar çalışan hiç kimse sormadı şimdiye kadar dedi. Sayın okuyucu Hogwarts’ın peşine düşüyorsun ama…)

Neyse… size hemen kısaca romanın konusundan bahsedeyim. Romanın esas kahramanı I. Abdülhamit’in kızı Esma Sultan. Kuzeni III.Selim onu 14 yaşındayken evlendiriyor. Saltanattan gelen saray kadınlarının kendilerinden büyük ve varlıklı adamlarla evlendirilmesi adeti var. Kocaları erken ölüyor, sonrasında kadınlar bir daha evlenmiyorlar böylece bir nevi özgür yaşamları oluyor. Esma Sultan da alışırsın diye Kaptan-I Derya ile evlendiriliyor. Saray alışkanlıklarının tersine çok güzel bir evliliği oluyor. Kocası harem kurmuyor sadece onu seviyor, ona da kocasına aşkla bağlı. Ancak mutlulukları uzun sürmüyor. Yine III.Selim’in emriyle hastayken sefere çıkan kocası ölüyor. Esma bundan dolayı kuzenine öfke duyuyor. Romanın zeminini oluşturan dönem Osmanlı’nın en karışık olduğu dönem denilebilir. Üst üste kanlı tahtan indirmeler, tahta oturtmalar yapılıyor Yeniçeriler tarafından. Ancak bir şeyi hesap edemiyorlar. Öldürdükleri padişahın veliahtı olmadığını. Zaten hikayede burada tarihi bir gerçekle kurgulanmaya başlıyor: Yeniçeri madem veliaht yok o zaman bir de bir kadın sultanı tahta oturturuz diyor. İşte sarayın önünde söylenen bu söz romanda gerçeğe dönüşüyor. Sonrasında İstanbullu Amazonlar diye romanda bahsi geçecek diğer iki kadın sultan da hikayeye dahil oluyor: Hatice ve Beyhan. Bunların da öyküleri en az Esma kadar ilginç.

Kulüpte arkadaşlar hem fikir olduğumuz konu bu romanın kısa kaldığıydı. Anlatılacak ve okuyucu olarak bizim de merak ettiğimiz çok şey vardı. Ancak yazar Şebnem İşigüzel özellikle romanı kısa tuttuğunun, vermek istediği asıl temaya odaklanılmasını istediğinin altını çiziyor.

Tarihsel bir roman olduğu için ben notlar alarak, aralarda durup araştırarak ve keyif alarak okudum. Bilmediğim, benim için eksik olan bir çok şeyi tamamladım. Hatta daha fazlası merak ettim. Ayrıca sadece bir kadın olduğum için değil, kadın olmak meselesi üzerinde tarihsel ve günümüz çerçevesinden olaya bakma, düşünme fırsatı buldum. Şimdi elimde aynı yazardan İyilik romanı var. Bakalım o beni nerelere götürecek?

Keyifli okumalar,

KÜNYE:

KİTABIN ADI: İSTANBULLU AMAZONLAR 1809

YAZAR: ŞEBNEM İŞİGÜZEL

YAYINEVİ: İLETİŞİM

YAYIN YILI: 2021

SAYFA SAYISI: 129

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir