KUMDAN YÜREK

kumdan yürek

Bu defa çok uzaklardan, Tanzanya’dan dilimize ulaşan bir romanı tanıtacağım: Kumdan Yürek. Dilek Kitaplığı Kitap Kulübü’nün Aralık ayı kitabıydı. Mutlaka biliyorsunuz, Kumdan Yürek’in yazarı Abdulrezak Gurnah 2021 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’nü almaya hak kazanmıştı. Usta bir kalem olduğunu anladım, Kumdan Yürek de iyi ki okudum dediğim romanlardan biri oldu. Neden mi? Haydi, o zaman kısaca da olsa anlatmaya çalışayım…

Öncelikle yazar Abdurezak Gurnah’tan biraz bahsetmek isterim. Kolonyal edebiyatın temsilcilerinden kabul ediliyor. Bu romanın değerlendirmesini yaptığımız toplantıda bilgi dağırcığıma eklenen bu terim şunu söylüyor: Sömürge halinde yaşamak zorunda kalan toplumların geliştirdiği eleştirisel edebiyat türü. Bir de Postkolonyalizm var. O da sömürgecilik sonrası anlamına geliyor. Yaşanan sorunlar hem felsefi hem de edebi yönden işleniyor. Yazar 1948 Zanzibar, Tanzanya doğumlu. Çocukluğunda Tanzanya Sultanlığı olan ülkesinde yaşanan kanlı devrim sırasında İngiltere’ye göçmüş. Hem doğduğu ülkede arap kökenli olmasından dolayı, hem de göçtüğü İngiltere’de müslüman ve Afrikalı olması nedeniyle yaşamı çok kolay olmamış. Eğitimi İngiltere’de tamamlamış. Eserlerini kendi dilinde değil, İngilizce yazmış. Postkolonyal edebiyat üzerinde uzmanlaşıp, uzun süre edebiyat profesörü olarak görev yapmış.

Bu romanla birlikte öğrendiğim bir diğer şey de Svahili dili diye bir dil olduğuydu. Bu Abdurezak Gurnah’ın ana dili, romanda da işleniyor. Kahraman kendi dilinde konuşan insanları bulmakta zorlanıyor. Yaşayan bir varlık olan dilin iki kişi arasında iletişimi sağladığını, konuşanı kalmayınca nasıl yok olduğunu yazar kelimelerle resmen zihnime resmetti diyebilirim. Aynı zamanda Afrika kıtasında ne kadar fazla dil, din, lehçe ve ırk olduğunu konusunda farkındalığımı arttırdı.

Roman Shakespeare‘in Kısasa Kısas komedisinin bir üst metini olarak yazılmış. İletişim Yayınları’ndan çıkan romanın uzun önsözünde bu konu anlatılıyor. Ancak benim tavsiyem önsözü okumayı sona bırakmanız. Toplamızın sonunda bir arkadaşım bu konuya dikkat çekip yayınevinin bu bölümü sonsöz olarak vermesinin daha doğru olacağını vurgulamıştı. Hatta benim yaptığım gibi Kısasa Kısas okumasını da önden değil, Kumdan Yürek’i okuyup bitirdikten sonra yapmanızı tavsiye ederim. Temel olay kurgusu anlamında benzerlik var ancak romanın akışındaki büyüyü bozmamak adına tüm bunları sona bırakmak daha doğru olacaktır.

Kumdan Yürek’in konusu kısaca şöyle: Henüz ilkokul çağlarında olan Salim’in anne ve babası ayrılır. Babası bir meczup gibi yaşamaya başlar. Ayrılığa dair hiç bir açıklama yapmazlar, evde bu durum konuşulmaz. Bu arada Salim annesi ve dayısıyla yaşamayı sürdürür. Dayısı zaman zaman eğlenceli de olsa bencil bir adamdır. Yükselme hedefleri vardır. Okur, politik anlamda iyi bir evlilik yapar, İngiltere’ye yerleşir. Zanzibar’daki durumlar karışınca ablasının oğluna sahip çıkacağını söylerek onu yanına İngiltere’ye alır. Salim için okul ve gelecek planlarını yapar. İngiltere’de işler yolunda gitmez. Bu arada annesi başka bir adamdan hamile kalmış, o adamın ikinci eşi olmaya razı olmuştur.

“Benim geldiğim yerde kimse kendilerine ait bir şeyin dünyanın en iyisi olduğunu söylemeyi hayal bile etmezdi. Tüm dünyayı görmeden bunu nasıl söyleyebilirdik ki?

Romanın önce ana kahramanımız Salim’in anlatısı olarak başlıyor, aralara Salim’in annesine yazdığı, çoğunu yollamadığı, mektuplar giriyor. İkinci bölümde anlatıcı rolü babaya geçiyor. Ölümler, ihanetler, hırslar, ötekileştirmenin getirdiği toplumsal sorunlar, yalnızlık, birey olma çabaları ve dostluk bu romanda çok güzel harmanlanmış. Şu an bu satırları yazarken kitap elimde değil. Kütüphaneden ödünç alıp okumuştum. Ancak halen her bölümünün anılarımda canlı olduğunu fark ediyorum. Süslü edebi oyunlara girmeden, sade bir dil kullanan yazar kurgudaki ustalığıyla bir toplumun yaşadığı sıkıntıları özetlemiş bana göre. Bunu Shakespeare‘in bir metnine ithaf etmesi de insanlığa dair evrensel sorunların zamana ve yere göre değişiklik göstermediğinin kanıtı olarak sunmuş.

Son olarak çeviriyi beğendiğimi, yayınevinin tashihsiz temiz bir baskı yaptığını da belirtmeliyim. Mutlaka okuma listesinize alın derim. Eğer imkanın varsa kütüphaneleri kullanmayı da unutmayın.

KÜNYE:

KİTABIN ADI: KUMDAN YÜREK

YAZAR: ABDÜLRAZAK GURNAH

ÇEVİRİ: MEHMET DENİZ ÖCAL

YAYINEVİ: İLETİŞİM YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 292

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir