MÜRDÜM EĞRİĞİ SOSU YA DA KONSERVESİ

Yaz bitiyor arkadaşlar. Çarşılarda pazarlarda yaz meyvelerinin artık son demleri. Yıllar öncesinde domates konservesini yaptığımızda (tarifi burada) çevremizde neredeyse kimse domates konservesi yapmazdı. Şimdilerdeyse neredeyse evinde domates konvervesi kaynamayan kişi kalmadı. Biz ilk zamanlarda anne ve babalarımızdan gördüğümüz şekilde yapardık. Kaynar suya batırıp çıkardığımız domateslerin kabuklarını soyar öyle hazırlardık. Ama zaman içinde likopen denilen, domatesin insan vücudu için çok gerekli olan maddesinin, ki bu madde özellikle bazı kanser türlerinin önlenmesi için önemliymiş, kabuklarında bulunduğunu öğrenince kabuklarıyla kaynatmaya başladık. Benim bir de yaz aylarında yapmaktan hiç üşenmediğim iki şey daha var: Mürdüm Eriği Konservesi ya da Sosu (parçalayıcıdan geçirdiğim için sos gibi oluyor) ve kapya biber sosu (bu da yine parçalayıcıdan geçirildiği için salça halini alıyor)

Bugün size Mürdüm Eriği Sosu’nu anlatmak istiyorum. Yapımı öyle basit ve öyle lezzetli bir şey ki. Tam kaynatmalık ve kışa saklamalık bir lezzet. Faydalarına gelince:

C vitamini kaynağı,

Bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücut direnci geliştirir,

Kan yapar,

Metabolizmayı hızlandırır, bağırsaklara iyi gelir ve kabızlığı önler. Diyetisyenlerin gözdesidir,

Yüksek miktarda potasyum içerir,

Kalp ve tansiyon hastaları için tavsiye edilir,

Güçlü bir antioksidır,

İdrar söktürücüdür,

Veeee çok lezzetlidir. (Bu da benim eklentim olsun)

Ben cam kavanozlarda tıpkı domates konservesi gibi hazırlıyorum ve saklıyorum.

Nasıl Yapacaksınız?

Öncelikle ilk defa yapıyorsanız 3 – 4 kilo mürdüm eriği almanız yeterli olur. Bu arada mürdüm eriği şöyle görünür:

Erikleri bol suda iyiyece yıkayın. Ben biraz sirkeli suda da bekletiyorum. Üzerleri sanki toprak topraktır, iyice durulayın. Sonra ortadan ikiye kesip içindeki çekirdekleri çıkarın. Tencereye ayıkladığınız erikleri ve üzerlerine de on – on beş tane kadar çekirdeğinden atın. Bu meyve kaynadıkça kendi şekerini açığa çıkartıyor bu nedenle ben çok az şeker ilavesi yapıyorum. Toplamda 5 – 6 yemek kaşığı kadar rafine şeker katıyorum. Yarım çay bardağı kadar da su ilave ediyorum ki dibi tutmasın. Sonra tencerenin kapağını yarı kapatıp ocağı kısık ateşe getirip bırakıyorum kaynamaya. Kaynamaya başlayınca kapağı açıyorum. Eriklerin kendiliğinden eridiğini göreceksiniz. İsterseniz bu haliyle isterseniz biraz blendırdan geçirip parçalayarak kavanozlayabilirsiniz.

Püf noktası: Ben her yıl kavanoz kapaklarımı yenilerim. Bu yıl inanılmaz bir enflasyon yaptı. Geçen yıl tanesini 30 kuruştan aldığım kapakları bu yıl 60 kuruştan, bazı yerlerde 1 liradan gördüm. Yüzde yüzün üstünde fiyatı artmış ama olsun. Kapaklar ister istemez deforme oluyor. Bu kadar emeğin boşa gitmesini özellikle de sağlık sorunlarının oluşmasını istemeyiz.

Ayrıca kavanozlarımı kaynatıp steril ediyorum. Sonra da sıcak sıcak doldurup kapatıyor, tezgahın üzerine kapağı altta kalacak şekilde ters diziyor ve bir gün soğumaya bırakıyorum. Bu arada tutmayan kapak olursa kendini belli ediyor. Onları tekrar kaynatıp dolduruyorum. Bugüne kadar pek böyle bir sorunla karşılaşmadım.

Not: Bu arada bu konuda benim önemli ve gönüllü bir yardımcım var; sevgili kocam. Tam bir konserve uzmanıdır. Kendisine de buradan teşekkür ediyorum.

Burası da benim konserve dolabım. Gördüğünüz gibi kış için en önemli erzaklarımız hazır.

Eğer bugüne kadar denemediyseniz ısrarla tavsiye ediyorum. Benim gibi siz de reçel sevmiyorsanız ve şekeri sadece meyveden almayı tercih ediyorsanız bu mucizevi meyveyi kışa kolaylıkla saklayabilirsiniz.

Şimdiden afiyet olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir