Kendisi de oyuncu olan Yeni Zelandalı Taika Waititi’nin yönettiği harika bir film önerisiyle geldi geçen gün kızım. Bu Covit 19 denilen virüs yüzünden hepimizin evlere kapandığı, ki maalesef hepimiz değil çoğu kişi işlerine gitmek zorunda, bugünlerde ailecek yapılabilecek etkinliklerden en güzeli film izlemek. Tabii o da bazen zor olabiliyor çünkü ailede bizim gibi dört kişi varsa ve her bireyin ilgi alanı farklıysa ortak müştereklerde buluşmak biraz çaba gerektiriyor. Ancak ben sevgili Zeynep’im tercihlerine hep güvenmişimdir. İşte geçenlerde de Tavşan Jojo isimli bir film önerisiyle geldi. Tabii biraz da tedirgin acaba beğenir miyiz diye? Neyse ilk fireyi küçük kızım daha ilk başta verdi, onun kendi seçkisi vardı ve onu izlemeyi tercih ediyordu. Film başladıktan ilk yarım saat sonra babamızı da kaybettik. Biz ikimiz izlemeye devam ettik ve iyi ki de izledik. Komediyle trajedinin ustaca iç içe geçirilmesi, ağlarken düşünmek, gülerken hissetmek sinemanın ne büyülü sanat olduğunu bir kere daha gösterdi bana.
TAVŞAN JOJO ‘NUN KONUSU
Hikâyenin başkahramanı küçük bir çocuk. Muhtemelen 10 -12 yaşlarında.
Adı Jojo Betzler. Hitler’e hayran genç bir alman. Hatta öyle bir hayranlık besliyor ki Hitler’i hayali arkadaşı haline getiriyor. (Filmin yönetmeni
Taika Waititi’ nin başarılı performansıyla Hitler’i canlandırmasını izliyoruz burada) Aslında Betzler ailesi dört kişi. Ancak hikâye anlatıldıkça babanın savaş nedeniyle yıllardır başka bir ülkede, ablanın ise yine savaş nedeniyle öldüğünü öğreniyoruz. Jojo annesiyle yaşıyor. Hikâyenin geçtiği zaman artık savaşın sonlarına yaklaşan dönem. Almanya sıkıştırılmaya başlanmış ama hâlâ yoğun bir bağlılık var. Jojo Nazi gençlik kamplarına katılıyor. Orada ona eğitim amaçlı bir görev veriliyor, bir tavşanı öldürmesi isteniyor ancak o bu cesaret gösterisini reddedince adı Tavşan Jojo olarak kalıyor. Bu noktada toplumsal gereklilikleri yerine getirmeyen birinin nasıl dışlandığına da şahitlik ediyoruz. Anne harika bir karakter, tüm yaşananlara rağmen hayatta kalmaya ve oğlunu da yaşama tutundurmaya gayret eden güçlü bir kadın. Bir sırrı var. Evlerinde bir Yahudi kız saklıyor. Bu kız kendi kızıyla aynı yaşlarda. Jojo’nun evde saklanan kızı bulmasıyla olaylar gelişmeye başlıyor. Jojo’da artık gönülden bağlı olduğu hayali dostuyla bu kız arasında seçim yapmak zorunda kalıyor. Önden bilgi vererek filmin büyüsünü kaçırmak istemediğim beni etkileyen bir çok sahnesi var Tavşan Jojo’nun. Sadece şunu söylemeyim bir Ölü Ozanlar Derneği, bir Forrest Gump gibi insanın içini burkan, aynı zamanda umutla dolduran harika bir iş ortaya koymuşlar.
Son olarak belirteyim bu bir roman uyarlaması filmmiş. Ben romanı okumadım. Yazar Christine Leunens ‘in bir romanından uyarlanmış. Kitabın adı Gökyüzü Hapsi. Buradan detaylı bilgi alabilirsiniz.
İyi seyirler.