Vejetaryen , 2016 Uluslarası Man Booker Ödülü sahibi , bir biriyle bağlantılı 3 öyküden oluşan roman kısa, vurucu, hikayesi okurken bir film sahnesine dönüşüp zihnimde saklanan bir eser olacak kalacak.
VEJETARYEN
Romanın ilk tanıtımını sanırım 2017 yılında görmüş olmalıyım. Kitapyurdu , idefix gibi internet sitelerinden sitelerinden alışveriş yapıyorsanız bilirsiniz bir kitap ya da roman sipariş ettiğiniz de hep benzer öneriler sayfanızın bir köşesinde belirir. Altında da şöyle yazar “Bunlar da ilginizi çekebilir” Vejetaryen işte bu işaretli romanlardan biriydi. Bir kere dikkatle baktığınızda kapağındaki görsel bile çok çekici değil mi? Bir şey anlatıyor. Bir insana, bir kadına, içinde bir şeyler kuruyan bir kadına dair karanlık bir şey…
KİTAPLAR HAKKINDA HABERLER
Bir kitap ya da roman okuyorsam önce tüm yorumlara kapatırım kendimi. Başbaşa kalarak kendime ait duyularla okurum. Tabii başlangıçta bir takım etkilenmelerle belki o eser elime geçmiş olabilir ama okurken asla internet üzerinde araştırma yapmam. Ama son sayfayı çevirip, kapağını kapattığım an itibariyle başka okurlar ne düşünmüş çok merak ederim. Araştırırım, bakarım. Okuyan arkadaşlarım varsa onlarla konuşurum. Vejetaryen okunduktan sonra bir süre sessiz kalmayı gerektiren romanlardan oldu. İlk iş kardeşime verdim. O da heyecanla okudu bitirdi. Bir kaç arkadaşıma önerdim. Kısa zaman sonra bir araya gelip roman üzerine sohbet edeceğiz. Ama ben okuduklarımı sayfamda paylaştığım için artık bilgisayarın başına geçtiğimde hem yazarıyla hem de romanla ilgili biraz daha araştırma yaptım. Öncelikle 2016 yılında yazar Han Kang’ın bu eserinin karışında çok güçlü iki rakibinin olduğunu öğrendim. Biri bizim nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk, diğeri Elena Ferrante’ymiş. Bu yarışma için önerilen eserler önce kısa listeye kalıp sonra seçiliyorlarmış. Ödülün diğer adayları José Eduardo Agualusa ve Robert Seethaler’miş. Ödül de oldukça büyük : 50 bin sterlin. Ödül yazar ve eserin çevirmeni arasında bölüştürülüyor. Konuyla ilgili çok güzel özet bir haber ve kitaptan kısa bir kesit okumak isterseniz buradan bakabilirsiniz, T24 geçmişte haber yapmış.
VEJETARYEN HİKAYESİ
Roman üç hikayeden, üç bölümden oluşuyor. Koreli Yonğhe ile kocasının ilişkisinin anlatıldığı birinci bölüm (vejetaryen), ki bu bölümde gördüğü rüyaların etkisiyle bir gecede et yemekten vazgeçen bir kadın ortaya çıkıyor. Bölümün sonuna doğru kadının yaşadığı karanlık ve baskıcı dünyayı daha net gözler önüne seriyor yazar. İkinci bölüm (moğol lekesi) kocası tarafından terk edilmiş, tek başına yaşamaya çalışan ama hâlâ olduğu gibi kabul edilemeyen soyut bir dünyada yaşayan kadın ve sanatçı eniştesi arasında gerçekleşen bağ ki yazar bu bölümle ilgili kitabın sonundaki son sözünde sanat dersleri ve desteği aldığını belirtiyor. Tüylerimi diken diken eden ancak her bir figürün gözlerimin önünde canladığı bölümlerdi. Üçüncü bölümde (alev ağacı)ise ablasıyla Yonğhe’nin ilişkisi. Sona sanki bir sahnenin merdivenleri adım adım çıkar gibi götürüyor roman sizi. Kurgusu çok sağlam. Sonu bence kişiye göre değişken. Anlatının gücü ise öyküden geliyor.
Kısaca sizi değişik -ten ne anlıyorsanız- bir roman bekliyor. İyi okumalar,
Kitabı okurken, sanki 3 ayrı bölümü film izlermiş gibi zihnimde sahneleri canlandırarak okudum. Bu da yazarın ne kadar başarılı olduğunun bir kanıtı. Makalede gayet yerinde ve güzel. Kalemine, aklına, fikrine sağlık…
Gerçekten uzun zamandır okuduğum en değişik roman oldu. Etkileyici kılan üç farklı zamanda yazılmış ama bir biriyle bağlantılı hale gelmiş öykü kurgusunun etkisi sanıyorum. Her üç bölümde oldukça yoğun ama aynı zamanda birbiriyle rahatlıkla geçiş sağlayan metinler olmuş. Yorumun için için teşekkürler Çiğdemcim.