Büyülü Şapka , çocuk öyküsü

büyülü şapka çocuk öyküsü

Annem bana bir şapka aldı. Kenarları fırfırlı, üstünde minik beyaz kuşlar olan çok güzel bir şapka. Alırken sordu: “Kızım ne renk istersin?” Satıcı amca pembe ve kırmızı şapkaları gösterdi.

“Bunlar tam senin için küçük hanım” 

“Ama ben mavi isterim” dedim.

“Mavi renk erkekler içindir”

“Kim demiş onu? Ben çok maviyi severim işte o kadar!” dedim.

Gitti, aradı, buldu, getirdi. Hem renklerin kızı erkeği olmaz ki! Ben bütün renkleri severim ama en çok da maviyi. Çünkü deniz mavi, gökyüzü mavi, babamın gözleri bile mavi!

Babam bizi deniz tatiline götürecekti. Onun için eksiklerimizi aldık. Bana bir şapka, sonra deniz ayakkabısı, sonra babama dalgıç gözlüğü, anneme mayo. “Tatile nereye gidiyoruz baba?” dedim. “Dört tarafı denizlerle çevrili bir yere” İlk kez adaya tatile gidecektim. Günleri saymaya başladım. O günden geriye doğru: 6,5,4,3…

Babam, annem, anneannem ve ben arabamızla kocaman bir gemiye bindik. Ama önce bütün arabalarla birlikte ip gibi sıraya dizildik. Ben bu kadar çok araba nasıl bir gemiye sığar diye düşünürken gemi kocaman ağzını açarak bize doğru geldi. Biraz korktum önce. Koşup babama sarılmışım. Aklıma karnı açıkmış kocaman, dev gibi bir köpek balığı geldi. Sonra baktım içinden bir sürü araba çıktı. Onlar adadan dönüyormuş. Sonra korkulacak bir şey olmadığını anladım. Aileleriyle birlikte gemiye binmek için bekleyen başka çocuklar da vardı. Baktım onlar rahat rahat geziniyorlar etrafta ben de cesur olmaya karar verdim.

Gemiye binince babam arabamızı park etti “Yolculuğumuz uzun, haydi dışarı çıkalım, arabanın içinde beklemeyelim” dedi. Ben şapkamı da aldım. En sevdiğim şapkamdı o benim. Artık onu hiç yanımdan ayırmayacaktım. Annem seslendi “Rüzgâr var uçar şapkan” dedi. Neden uçsun ki? Sanki benim şapkamın kanatları mı var? Ama üstünde kanatları olan kuşların resimleri var. Onlarda sadece resim uçamazlar ki! “Hem ben onu sıkı sıkı kafama yerleştirdim mi hiç de düşmez anneee” dedim. Merdivenlerden çıktık, kocaman bir yere geldik. “Baba burası neresi?” Geminin güvertesiymiş.

Gemimiz çok hızlıydı. Dalgaları yara yara gidiyordu. Üstünden geçtiği dalgalar beyaz köpüklere dönüşüyordu. Deniz masmaviydi ama güneş çok kızgındı. Evet sanki bizi ısıtmaya değil de yakmaya karar vermişti. Ama benim mavi üstüne beyaz minik kuşları olan şapkam başımdaydı. O beni güneşten koruyordu. Yanımdan geçen çocuklar şapkama bakıp duruyorlardı. Kimse de böyle güzeli yoktu. Bir teyze durdu yanımda anneme “Ne kadar şık bir küçük hanım bu böyle…” dedi. Şapkamı o da beğenmişti biliyordum. Onlar konuşurken martılar dikkatimi çekti. Tıpkı benim güzel, mavi, üstü beyaz kuşlarla süslü şapkamdaki gibi kanatlarını açmış gökyüzünde dans ediyorlardı. Onları daha yakından görmek için koştum, en kenardaki demirlere tutundum. Babam seslenince durdum. “Kızım çok yaklaşma, rüzgâr var, düşersin” dedi. Ben düşmem ki. Hem de hiç düşmem. Çok dikkatliyimdir. Tam dönüp babama bunu söyleyecektim ki saçlarımın dağıldığını rüzgârın kafamın üstünden kayıp gittiğini hissettim. Şapkammmmm! Kafamı kaldırdım, tıpkı denizin üstünde uçan martılar gibi havalanmıştı. Sanki kanatları vardı. Rüzgâr onun kanatları olmuştu. Uçuyordu. Koştum, zıpladım, yakalayamadım. İşte o zaman düştüm. Başka abiler, amcalar da koştular, hopladılar, zıpladılar ama şapkamı yakalayamadılar. Benim güzel, mavi, üstü beyaz kuşlarla süslü şapkam uçtu, gitti.

Çok ağladım. Hem dizim de acıyordu. Tatilim çok şansız başlamıştı. Anneannem beni kucağına aldı “Deli kız buna ağlanır mı hiç?” dedi. “Tabii ağlanır” dedim. “O benim bu hayatta en sevdiğim şapkamdı” Ama anneannem bana hak vermek yerine güldü. “Sen çok şanslı bir çocuksun. Büyülü bir şapkan varmış baksana birden kuş oldu, uçtu.” Düşündüm. Öyle miydi gerçekten? “Kaç çocuğun canlanıp kuş olan bir şapkası var ki?” dedi. Hem de böyle güzel bir yerde. Böyle güzel bir denizin üstünde, tepesinde böyle güneş parıldarken ve etrafında beyaz kuşlar uçarken… Ağlamaya bir son verip düşününce anneannemin ne kadar haklı olduğunu fark ettim. Ah bu anneannem her şeyi de nasıl bilir? Ben Büyülü Şapka ‘nın sahibi olan kızdım. İşte buna çok sevinmiştim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir