Küçük sevimli bir çocuk düşünün birgün anne ve babasının işi nedeniyle büyük dayısının yanına bırakılan ama nedense kimsenin kendisini istemediğünü düşünen. Üstelik bu küçük sevimli erkek çocuğu henüz okuma yazma bilmeyecek bir yaşta…
Tarık Dursun K. ülkemizin en önemli yazarlarından biridir. İzmirli. Roman ve hikâye alanında çok sayıda eser yazmıştır. Yine ülkemizde verilen en önemli edebiyat ödüllerinin; Sait Faik Öykü Ödülü, Orhan Kemal Roman Armağanı, Yunus Nadi Roman Armağanı, Türk Dil Kurumu Hikâye Armağanı gibi, sahibidir. Büyükler için yazdıkları dışında çocuk edebiyatında da önemli eserler vermiştir. İşte bunlardan biri de KEREM’İ KİMSE İSTEMİYOR.
Kitap 1997 yılında Bilgi Yayınları tarafından basılmış. Bakın bu da ilk baskı kapağı. Çok şirin değil mi? O yılların çocuk çizimleri hep böyle şeylerdi. Yeni kapak bu resimden yola çıkılarak yapılmış. Ve ben yeni kapağını da çok beğendim. Çizeri Mustafa Delioğlu çok iyi bir iş çıkarmış. Kitabın önsözünde yazar Tarık Dursun K. şöyle diyor:
“Bu kitap benden çok, sevgili yeğenim Kerem’in, annesi Ayşe, babası Emin’in ve anneannesi Esin, dedesi Ekmel’in ve tek dayısı Bora Üçer’indir. Bana bu kitabı onlar yazdırdılar. Sağ olsunlar…”
Demek ki gerçekten bir Kerem varmış. Belki buna benzer bir olay yaşamıştır ve bunu birgün yazarımızla paylaşmışlardır. O da bu öyküyü kendi ustalığı ile birleştirip tüm çocukların seveceği bir kitaba dönüştürmüş.
Dediğim gibi kitap 1997 yılında basılmış. 90 yılların Türkiye’sinden bir takım ipuçları taşıyor. Dayının çok eskimiş arabası, şehir ve şehirdeki insanlar açısından. Ama bence zamansız okunacak bir hikaye ortaya çıkmış. Çünkü küçük bir çocuğun annesi ve babası zorunlu olarak bir yere gitmek durumunda kalınca onu bırakacak birini bulmaları, sonra o çocuğun özellikle annesini çok özlemesi, çevresindeki her şeyi merak etmesi hep olası şeylerdir. Bu hikâyeyi güzel kılan Kerem’in sevimliliği ve dayının acemiliği. Aynı zamanda da bu ikili arasında oluşan dostluk.
Kitap YAPI KREDİ YAYINLARI tarafından basılmış. Arkasındaki yaş gruplamasında 9-12 görünüyor ama bence bu hikaye 6 yaşından itibaren akşam yatmadan önce çocuklara okunabilecek bir kitap. Üzerinde konuşulacak çok şey de var. Bir ipucu vereyim mesela: Kerem farkında olmadan hâlâ altını ıslatıyor…
Eğer bugünlerde arkası yarın şeklinde birşeyler okumak istiyen genç arkadaşlarım varsa ya da çocuklarına güzel bir şeyler okumak isteyen anne babalar kesinlikle Kerem’in bu macerasını tavsiye ederim. Hem büyük bir ustanın elinden çıkmış güzel bir türkçe ile karşılacaklar hem de maceralı bir öykü okumuş olacaklar.
İyi okumalar,
Sayfa sayısı: 152