ZEYTİNYAĞLI BAMYA TARİFİM

EYLÜL GELDİ, BAMYA PİŞTİ !

Bu yıl bir şey fark ettim. Gülmeyin ama… Her şeyin bir mevsimi var. Evet… Her şeyin bir mevsimi var. Bahar geldi ve ben doğayı izlemeye başladım. Nisan sonu Mayıs başı gibi mor salkımlar açtı. Hemen ardından Boğaz’da tek tük erguvanlar görüldü. Onlar biter bitmez Haziran’la birlikte yaseminler çiçek açtı etrafı mis gibi kokuları sardı. Pazardaki sebze ve meyveler de tıpkı çiçekler gibi sıralarını bekleyerek tezgahlarda yerlerini aldılar. Ben bunu bir çocuk sevinciyle ve merakıyla izledim. Doğa ne kadar bilge diye düşündüm. Ve onu daha çok gözlemlemeye karar verdim. Rüzgarları merak ettim mesela. Telefondaki uygulamada var. Bu sabah şuradan esiyor diye yazıyor. Her rüzgarın benim ruhum üzerindeki etkisini düşündüm. Bitkilerin, ağaçların ve kuşların üzerine etkisini…

Ve işte şimdi yine bir bahardayız ama sonbahar. Pandemi nedeniyle semt pazarına erken çıkıyorum. Tezgahlar daha yeni yeni kuruluyor ben aralarında gezerken. Bir baktım koca koca bamyalar. Tabii hemen google hazretlerine danıştım, bu kocaman bamyalarla ne yapılır diye. Turşu, kızartma başta olmak üzere yemek de yapılırmış.

Ben bamyayı çok sevenlerdenim. Yıllar önce Sahrap Soysal ile bir projede çalışırken yaptığımız sohbette Osmanlı Mutfağı’nın en önemli yiyeceklerinden olduğunu öğrenmiştim. Yemek arasında hazmı kolaylaştırsın ise mutlaka ziyafet listesinde olurmuş. Ailem Urfa’lı. Bizim oraların vazgeçilmez yiyeceğidir. Şöyle parça etli, nohutlu ve salçalı pişirilir. Ekşi ekşi yenir. İlk kez çocukluğumda Urfa’da akrabalardan birinin evinde yemiştim. Sonra evlenince pek pişirmedim. Nedeni bizim evde sevenler kadar sevmeyenlerin de olması. Bir de küçük bamyalar makbuldur bilirsiniz. Onları da ayıklaması zordur. Üşenmiştim. Ama şimdi herşey değişti.

ladies fingers lot

Dün pazardan tıpkı yukarıdaki resimdeki gibi iri bamyalardan aldım. Kilo fiyatı diğer küçüklerinin yarısından da az bir fiyata hem de. Bunları yıkadım küçük küçük doğradım. Bildiğiniz zeytinyağlı yemek yapar gibi pişirdim. Tarifini de hemen vereyim:

Malzemeler:

Bir kilo bamya

Büyük bir kuru soğan

Bir yemek kaşığı zeytinyağı

Üç orta boy domates

Bir yemek kaşığı salça

Bir tatlı kaşığı limon tuzu

Bir tatlı kaşığı toz şeker

Tuz

Kaynamış su

Hazırlanışı:

Önce kuru soğanı yemeklik, ince ince doğruyoruz. Zeytinyağını ilave edip soteliyoruz. Hemen ardından kabuklarını soyup minik minik doğradığımız domatesleri ilave ediyoruz. Öte tarafta suyu kaynatıyoruz. Tencereye küçük küçük doğradığımız bamyaları ilave edip karıştırıyoruz. Salça, tuz, şeker ve limon tuzunu ekliyoruz. Sıcak suyumuzu da ilave edip, kapağını yarım kapatıp pişmeye bırakıyoruz. Ocağın altı kısık olsun, yavaş yavaş lezzet alarak pişsin. Sonra da tüm sevenlere afiyet olsun.

Şuraya bamyanın faydalarına dair küçük bir not düşmezsem olmaz…

Kolestrolü dengeler, kalp için faydalıdır

Toksinleri ve safrayı bağırsak yoluyla dışarı atmaya yardımcı olur.

Hazmı kolaylaştırır.

Şekeri dengeleyerek, diyabet tedavisine yardımcı olur.

Uzun süre tokluk hissi oluşturur. Diyet beslenmelerinde rahatlıkla kullanılabilir.

Lektin proteinini içerir. Bu protein özellikle meme kanseri ile savaşta önemlidir.

A vitamini ve beta karoten yönünden zengindir, bu özelliği ile göz için faydalıdır.

Kısacası yaz yaz bitmiyor. Daha fazla bilgi için buraya bakabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir