Vizyona girdiği ilk hafta sonu hemen izlediğim filmlerden biri MÜSLÜM. Hem yerli hem en sevdiğim yazarlardan birinin senaryosuyla hem de başrol oyuncusuna hayranım. Böyle işler gördükçe yerli film izle diyorum kendime. Son zamanlarda izleme listeme aldığım yerli film sayısı gerçekten arttı. Zaman buldukça teker teker izliyorum.
SİNEMA İZLE
Gerçekten evde saçma sapan televizyon dizileri izleyeceğine sinema izle arkadaş. Hele de böylesi güzel yapımlar varken. Şimdi tam da sezonu. Çünkü filmler özellikle kış sezonunda artış gösterir. O halde evde film izle, sinema da sinema izle diyoruz.
MÜSLÜM SİNEMALARDA
Şimdi nereden başlasam… Filme dair süprizleri kaçırmayacak şekilde de anlatmak istiyorum çünkü bence herkes gidip bu filmi izlemeli. Neden peki ? Çünkü film gerçekten kaliteli bir yapım olmuş. Öyle gişe işlerinden değil ama gişe yapacağı kesin. İlk hafta sonuçlarına bakmıştım gerçekten iyi. Bu arada merak ederseniz box office türkiye isimli bir site var. Bu sitede vizyonda olan filmlerin kaç kişi tarafından izlendiği ve ne kadar gişe yaptığını görebilirsiniz. Müslüm’ün ilk hafta sonucu 600.000. Bu neredeyse yurt dışı filmlerle yarışacak güzel bir rakam. Box office Türkiye‘ nin linkini ekledim buradan bakabilirsiniz.
Bir sinema filminin başarılı olmasındaki ön koşul sağlam bir senaryo üzerine oturtulmasıdır. Müslüm Gürses ‘in hayatının anlatıldığı bu film çok vasat olabilirdi. Ancak sağlam bir senaryoya sahip. Film küçük bir çocuğunun, sefalet içinde olduğunu anladığımız, kurak topraklar üzerinde babasına koşması ve eline bir avuç toprak konularak annesine geri yine koşarak dönmesiyle başlıyor. Toprak kardeşinin mezarına atılmak üzere babası tarafından 5 yaşındaki Müslüm’ün eline tutuşturuluyor. Bu sahne bana izlediğim festival filmlerini hatırlattı. Başlangıçta senarist bize film içeriğinde bizi nelerin bekleyeceğine dair ipuçları veriyor. Sonrası katlanarak devam acılar yumağı şeklinde devam etse de, hikaye geriye dönüşlerle canlı tutuluyor. Kendi içinde peki kardeşine ne olmuştu diye sorduğunuz anda yine senaryo çözülüyor ve sorunuzun yanıtını karşınıza çıkartıveriyor.
Bol gözyaşı var. Onu başında söylemek durumundayım. İnsan gerçekten bu kadar acıya nasıl dayanabilir dediğiniz durumlar. Hikayenin gerçekliğinden zaten hiç kuşku duymuyorsunuz ama bu kadar iyi sinema diline oturtulmasına da hayran kalıyorsunuz.
OYUNCULUĞA SAPKA ÇIKARTACAKSINIZ
Timuçin Esen’e bir kez daha hayran oldum. Onu ilk defa bir televizyon dizisiyle tanımıştım. Sonrasında hangi film de ya da dizi de izlesem yer aldığı işte mükemmeldi. Müslüm Gürses rolünde ise hiç tartışmasız etkileyiciydi. Gerek sesi gerek oyuncula.
Bir röportajında şöyle demiş “Benim abim yoktu, artık var” Ben de şöyle diyeyim. Çocukluğumun geçtiği ’80 yıllarda Müslüm’den nefret ederdim. Çünkü arabeskti. O olayların çıktığı hatta filmde de geçen Yenikapı konserinden sonra ise tamamen benim için bitmişti. Uyuşturucu ve alkol kullanan ayakta durmakta zorlanan çirkin bir adamdı. Düşünsenize TRT tarafından bile yasaklıydı. Son yıllarında değişen tarzını da sorguluyordum. Ama hayat hikayesini hiç düşünmemişim. Filmini izledikten sonra kendi adıma utandım.
ÖN YARGILARINDAN KURTUL İNSAN DEDİM
Gerçekten son zamanlarda kendi kendime en çok tekrarladığım şey bu. Ön yargılarından kurtul. Dışarıdan bakınca gözümüzle gördüğümüz şeyi gerçek kabul ediyoruz. Ama aslında o sadece bir yanılsamadan ibaret. İçine, derinine bakmak lazım. Bu sinema filmi ile bize Müslüm Baba ‘nın neden baba lakabını aldığını anlattılar.
Bu filmde sadece acı değil, aynı zamanda aşk var, insan olmak var. Müslüm Gürses’in Muhterem Nur’a Muhterem Nur’un Müslüm Gürses’e duyduğu tarif edilemez, maddecilikten uzak aşkları gerçekten etkileyici.
Öte taraftan dibine kadar kötülük var. Hem de kişinin en yakınından gelen kötülük. Ne kadar acı…
MÜSLÜM FİLMİNDE MERAK EDİLEN 10 ŞEY
Filmle ilgili araştırma yaparken ntv haberin hazırladığı çok güzel kısa bilgilere ulaştım. Buradan bakabilirsiniz. Bunlara ilave olarak; Müslüm’ün sahne isminin Gürses olduğunu, küçüklüğünde halk evinde saz ve solfej eğitimi aldığını, alnındaki izi örtmek için kıvırcık saçını uzattığını ve Muhterem Nur’a ilk gençliğinden beri aşık olduğunu da ben ekliyeyim.
Emeği geçen herkesin emeğine sağlık.