SÜRÜCÜ KOLTUĞU

sürücü koltuğu

Bugün tanıtacağım novellayı 8 Aralık 2022’de İstanbul Kitap Fuarı’ndan Siren Yayınları standından almışım. O gün fuardan eve dönünce kitapların üzerine tarih atmam çok iyi olmuş. Böylece zamanı ne kadar verimli kullandığımın farkına vardım(!) Okumak ancak Haziran 2023’te mümkün oldu. Fuardan alınıp da okunmayı bekleyen o kadar çok kitabım var ki. Hepsi de birbirinden harika eserler. Sürücü Koltuğu İrlandalı kadın yazar Muriel Spark’ın romanı. Bugüne kadar okuduğum romanlar içinde en sıra dışı olanlardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Değişik bir okuma heyecanı verdi bana. Üstelik şaşırttı. Ve ben bu hissi çok nadir yaşarım.

Muriel Spark 1918 Edinburgh doğumlu. Daha on dokuz yaşındayken Rodezya’ya gitmiş, orada yaşamış. 1944’de İngiltere’de dış işlerinde çalışmaya başlamış. Savaş sonrasındaysa şiir derneği sekreterliği yapmış. Burada genç şairleri ve çağdaşlarını desteklediği için tutucu üyeler tarafından eleştirilmiş ve işine son verilmiş. Tahminimce o yıllarda edebiyat dünyasınında kadın olmanın zorluklarını da yaşıyordu. 1962’de İngiltere’den Amerika’ya 1966’da da İtalya’ya Roma’ya yerleşmiş. Yazın hayatı boyunca Pen İnternational Altın Kalem Ödülü de olmak üzere pek çok ödülü almaya hak kazanmış. Siren Yayınları tarafından dilimize önce Bayan Jean Brodie’nin Baharı isimli novellası çevrilerek, yayınlatılmış. Ardından Nihal Yeğinobalı çevirisiyle Sürücü Koltuğu. Bayan Jean Brodie’nin Baharı zaman akışında sıçramalı tekniği ile zamanında edebiyat dünyasında çığır açmış, büyük beğeni toplamış ve geniş kitleler tarafından okunmuş. (Henüz okumadım ama bu eserini de çok merak ettim doğrusu)

Sürücü Koltuğu 1974 yılında aynı isimle sinema filmine uyarlanmış. Başrolde Elizabeth Taylor yer almış. Karşısında yer alan oyunculardan biri de ünlü tasarımcı Andy Varhol’muş. Fragmanı aşağıya bırakıyorum:

Romanın kurgusu orta yaşlarında bekar bir kadını mağazada elbise denerken tasvir edilmesiyle başlıyor. Kadın satıcının elbisenin leke tutmayan özel bir kumaş dokumasına sahip olduğunu söylemesiyle çok sinirlenip mağazayı terk ediyor. Ardından başka bir yerden birbiriyle hiç uyumlu olmayan renklerle bezenmiş bir elbise ve üstüne yazlık pardösü seçiyor. Sonrasında bu kadının uzun zamandır tatil yapmadığını, tatil için hazırlık yaptığını öğreniyoruz. Ancak ilk andan itibaren kadının çok sıra dışı biri olduğunu fark ediyoruz. Deliliğe yakın tavırları ve diyalogları, elinden düşürmediği ama hiç okumadığı kitabı, biriyle buluşmak ya da bulmak için yolculuğa çıkmış olması hatta karşısına çıkan kişilerin ondan bile daha değişik üstelik tekinsiz tipler olması romanı bir gerilim havasına sokuyor. Okurken olumsuz bir sona doğru gittiğini biliyoruz çünkü yazar attığı her düğümle birlikte metnin içinde ilerde ne ile karışılacağımızın açık ipuçlarını veriyor bize. Ancak yine de sürpriz sonuyla ters köşeye düşürüyor.

Hayatımızın sürücü koltuğunda gerçekten biz mi oturuyoruz? Toplum bir kadını nereye, nasıl konumluyor? Delirmenin sınırı nedir? Kaderimizi ya da sonumuzu kendimiz mi belirleriz? Yalnızlık insanı delirtir mi? Okuduğum bir öç hikâyesi miydi? Gibi bir çok soruyla son sayfayı çevirdikten sonra baş başa kalıyorsunuz.

Sıra dışı bir metinle karşı karşıya kalmak, zamanın ötesinde bir yazarla tanışmak istiyorsanız mutlaka okuyun diyorum.

KÜNYE:

KİTABIN ADI: SÜRÜCÜ KOLTUĞU

YAZARI: MURİEL SPARK

ÇEVİRİ: NİHAL YEĞİNOBALI

YAYINEVİ: SİREN YAYINLARI

SAYFA SAYISI: 91

YAYIN YILI: EKİM 2022 (beşinci baskı)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir