Merhaba! Okurken çok keyif aldığım bir çocuk romanıyla geldim. Bu arada sanırım okuyucularımdan, sayfamdan ve kendimden özür dilemem gerekiyor, tam bir aydan fazla zamandır buraya yeni yazı eklememişim. Ama emin olun boş durmadım. Bol bol okudum. Düşündüm. Ve asli görevimi yerine getirmeye çalıştım. Yani yaşadım.
Bugün tanıtacağım roman çağımızın en güncel konularından birini, yapay zekayı işliyor. Hans Christian Andersen Ödülü sahibi David Almond’un dilimize çevrilmiş son kitabı. Benim David Almond’dan okuduğum ilk eser. Bu konuda üzgünüm yine harika bir yazarı geç keşfetmiş oldum. Ancak ‘zararın neresinden dönülürse kârdır,’ mantığıyla pozitif düşünmeyi tercih ediyorum ve David Almond’un en sevdiğim yazarlar listesine ekliyorum. Ve bu yazıyı okuyan herkese de tavsiye ediyorum.
Günümüzde en çok konuşulan konulardan biri yapay zekanın gelişimi. Dünyadaki toplumsal yaşamı nasıl değiştireceği? Robotlar insanların yerini mi alacak? Şimdiden birçok iş robotlar tarafından yapılmaya başlandı. Yapay zeka kendi kendine düşünmeyi öğrenip yaratıcısı olan insanlara baş kaldıracak mı? Ya da tam tersi insanın yaşam kalitesini arttırıp, tehlikeli işlerde gönüllü kalkan olup, insanlığı daha ileri seviyelere mi taşıyacak? Galiba şimdilik bu soruların yanıtları yok. Yaşadıkça göreceğiz. Ancak hayal kurmak serbest. İşte yazar David Almod günümüz gerçekliğinden çok da uzak olmayan bir hayal kurmuş ve onu, bilim ve teknoloji, birey ve toplum, iletişim, zaman ve mekân gibi eğitsel temalarla desteklenen bir romana dönüştürmüş.
Hemen kısaca konusuna bir bakalım isterseniz. Daniel güzellik merkezi işleten annesiyle birlikte yaşayan orta okula giden mutlu bir çocuktur. Okullar yaz tatiline girmek üzereyken bir gün sınıfa yeni bir çocuk gelir. Daniel, Maksie, Louise, Billy ve tüm sınıf bu yeni geleni merakla karşılarlar. Çocuk tıpkı kendilerine benzer ama tepkileri bir değişiktir. Çok zor matematik hesaplamalarını yapar, inanılmaz derecede iyi futbol oynar ve az konuşur. Bu çocuğun ismi George’dur ve onu ilginç kılan bir diğer Bayan Crystal isimli genç bir kadının yanından ayrılmaması, sürekli çocuğun kulağına bir şeyler söylemesi ve elindeki deftere not almasıdır. Kısa zamanda George tüm okul tarafından sevilir. Daniel George’a yardımcı olmakla görevlendirilir. Hatta bir gün evine davet edip, normal insanlar gibi davranmaları istenir. Daniel ve annesi bu ‘normal insan’ kavramını sorgulasalar da George’u sevgiyle misafir ederler. Herkese George’un çok hassas ve özel bir çocuk olduğu söylenmiştir. Okulda gerçirdiği birkaç günün ardından bir gün okul çıkışı George yere düşer. Tüm çocuklar endişeyle onu izlerken, iri yarı adamlar onu okula getiren gri minübüsün içine bindirirler. Bu Daniel’ı daha da şüphelendirir.
Arkadaşlık, farklı olmak kavramlarının işlendiği romanda aynı zamanda yapay zeka, plan yapmak, güneş sistemi, plan yapmak, doğada yaşam gibi çeşitli konulara da vurgu yapılıyor. okurken düşünmeye, sürekli ‘acaba’ sorusunu zihninizde gezdirmek durumunda kalıyorsunuz. Son ana kadar ‘şimdi ne olacak’ sorusuyla bölümler su gibi akıp gidiyor.
Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan Yeni Gelen romanı 288 sayfa. Marta Altes tarafından resimlenmiş. Parlak laminasyonlu sert kapak, iç sayfalarda da ithal kitap kağıdı kullanılmış. Punto büyüklüğü ideal. Günışığı Kitaplığı çocuk edebiyatında önemli bir yere sahip. Titizliğini biliyorum. Bu romanın iç metinlerinde de okurken hiçbir tashihe rastlamadığımı, çok iyi türkçeleştirildiğini belirtmeliyim.
Bu arada Günışığı Kitaplığı’nın web sayfasında David Almond’un yazma sürecini anlattığı kısa ama keyifli bir video rastladım. Buraya bırakıyorum:
Keyifle okuyun, okutun derim.
KÜNYE:
KİTABIN ADI: YENİ GELEN
YAZAR: DAVİD ALMOND
ÇİZER: MARTA ALTES
ÇEVİRİ: MİNE KAZMAOĞLU
EDİTÖR: MÜREN BEYKAN
SAYFA SAYISI: 288
YAYIM YILI: NİSAN 2023