ÜÇ ÇOCUK, BİR ÖĞRETMEN VE UNUTULMAZ BİR GÜN

üç çocuk bir öğretmen ve unutulmaz bir gün

Elimde harika bir roman var. Orjinal adı “Ms. Bixby’s Last Day” olan roman dilimize çevrilirken neden olduğunu tam anlamadığım -aslında çeşitli tahminler yürüttüğüm- şekilde başlığını değiştirmiş. Biz nedense çok fazla koruma iç güdüsüyle hareket ediyoruz. Çocuklarla buluşturduğumuz metinlerde bile. Oysa çocuk da bizimle aynı yaşamın içinde var olmaya çalışan bir birey değil midir? Aslında ben de isminin bu şekilde değiştiğini, Storytel uygulaması üzerinde yazarı araştırmasaydım, bilemeyecektim.

Romanın elimdeki versiyonu sekizinci baskısı. İlk kez Ekim 2017’de Türkiye’de yayımlanmış. O günden bu güne de çok beğenilmiş, üzerine çok konuşulmuş, yazılmış, çizilmiş bir roman. Ben biraz geriden geldim. Okuyunca siz de fark edeceksiniz, bu ilk gençlik romanın bu kadar sevilmesinin nedeni öncelikle dili. Hikâye Amerika’da geçiyor ve hikâyenin kahramanları orta okul çağlarında üç çocuk. Bu çocuklar birbirlerinden karakter olarak farklı olsalar da tüm dünyadaki yaşıtlarının ortak özelliklerine sahipler. Öncelikli dertleri de okuldaki öğretmenleri. Sıkı birer eleştirmen olduklarını diyaloglarını okudukça anlıyorsunuz. Çok yakın arkadaş olan bu üç genç adamın öğretmenlerle ilgili genellemeye dönüşen fikirleri bir gün değişiyor çünkü hayatlarına yeni bir öğretmen giriyor: Bayan Bixby. İşte bu noktada hikâyeye dördüncü bir kahraman daha eklenmiş oluyor. Bayan Bixby diğer öğretmenlere hiç benzemiyor. Onları anlıyor üstelik her birinin hayatlarına bir şekilde dokunuyor.

Üç Çocuk, Bir Öğretmen ve Unutulmaz Bir Gün; çocukların erginlenme sürecindeki duygusal değişimlerini, ebeveynleriyle yaşadıkları sorunları, her bir bireyin ne kadar özel olduğunu, yetişkin olurken çocukluk günlerinin, deneyimlerinin ne kadar önemli olduğunu akıcı bir dille anlatan harika bir roman.

Birbirlerinden sadece fiziksel olarak değil; duygu, düşünce, kültür, etnik kimlik ve ekonomik yapı olarak da çok farklı olan bu üç arkadaşın tamamen insancıl bir amaç uğruna, kısa bir zaman diliminde girdikleri mücadele okuyucu duygulandırıyor.

Bana göre romanın bu kadar çok beğenilmesinin ikinci nedeni de kurgusu. Yazar her bir bölümü farklı bir kahramanın bakış açısından anlatıyor. Bir şekilde okuyucunun dikkatini dinamik tutan, karakterleri anlatı dilleriyle daha yakından tanımımızı sağlayan etkileyici bir teknik bu. Bu yöntemi romanlarda çok sık görmüyoruz. Kullanımı da biraz ustalık istiyor çünkü hangi bölümü hangi kahramanın anlatacağı da önemli burada.

Elbette romanda yer alan hikâyenin ayrıntılarını bu yazımda vermeyeceğim. Çünkü bu emeğe haksızlık olur. Kitap tanıtırken amacım yazarla okuyucusu arasına girmek değil. Her okuma biriciktir, kişiye özeldik. Ben de bir okuyucu olarak ancak tavsiye edebilirim. Bu romanı da eğer okumadıysanız, tavsiye ediyorum. Sadece bu yaş grubuna değil, mutlaka yetişkinlere de.

Keyifli okumalar,

KÜNYE:

KİTABIN ADI: ÜÇ ÇOCUK, BİR ÖĞRETMEN VE UNUTULMAZ BİR GÜN

YAZAR: JOHN DAVID ANDERSON

ÇEVİRİ: DAMLA KELLECİOĞLU

YAYINEVİ: TUDEM

SAYFA SAYISI: 264

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir