ZUKO’NUN YOKLUĞU

zuko'nun yokluğu

Bugün Zuko gideli tam üç gün oldu. Bomboş geçen tam tamına üç koca gün. Hiçbir haber yok ondan. Yalnızlık içimi kapladı. Öyle çok üzgünüm ki. Bazı sabahlar artık hiç geri gelmeyeceğini düşünüyorum ve uyanmak istemiyorum. Sitedeki diğer evlerden, bahçeden bir köpek havlaması duysam önce o mu diye cama koşuyordum. Ama hiçbiri Zuko değildi. Ayrıca ben onun sesini hırlaması, havlamasını nerede duysam tanırım. Böyle zamanlarda sadece kendimi kandırıyordum biliyorum. Sonra da oturup ağlıyorum. Bugüne kadar tek yapabildiğim buydu. Ama bugün harekete geçmeye karar verdim. 

Bu hesabı onun için açtım. O bir Border Collie. Adı Zuko. Evet Avatar hayranıyım. En sevdiğim karakterin adını koydum. Benim köpeğimde tıpkı bir ateş gibidir. Yerinde duramaz, bazen yakıcı da olur, tam anlamıyla bir ateş bükücüdür. Ama şimdi bir zaman bükücüye döndü. Zamanla oynuyor. Bin yıl yaşlanmış gibiyim. Yokluğuyla beni çok üzüyor.  

Evet o bir Border Collie ve türünün en zekilerinden biridir. Fotoğraflarını buraya koyacağım. Ama en belirgin özelliği tıpkı adını aldığı çizgi kahramana benzemesi. Tıpkı onun gibi yüzünün bir tarafında leke şeklinde kırmızı bir izi var. Tüyleri beyaz üzerine sanki kınalar yakılmış gibi kızıl. Çok meraklı bir köpektir. Etrafında gördüğü her şeyi koklar. Zaten eminim kaybolmasına da bu neden olmuştur. Yoksa o beni asla terk etmez. Bundan adımın Zehra olduğu kadar eminim. O benim en iyi arkadaşımdır.  

 Onu bulamadığım ilk gün önce evimizin her yerini aradık. Sonra kıyı köşe tüm bahçeye baktık. Bodrum katı, garaj hatta babam evin havalandırma delikleriyle bağlantısı olan büyük boruları bile araştırdı. Sonuçta bahçede görüp merakla takip ettiği bir farenin peşine takılmış olabilirdi. Öyle minik bir köpek olmasa da vücudunu eğip büküp her yerden geçebilir. Bir cambazdır o. Sonra evimizin bulunduğu siteyi baştan sona taradık. Arkadaşlarım da bana yardım etti. Bir el ilanı hazırladım ve onu ev ev dağıttık. Site de bulamayınca mahalleyi turladık. Hatta veterinerimize uğrayıp ona da ilanımızdan bıraktık. O da kendi internet sitesinde kayıp duyurusu yapacağını söyledi. Ama bugüne kadar hiçbir yerde bulamadık. Onu çok özlüyorum ve onun için çok endişeliyim. İşte Zuko’nun harika bir resmini buraya koyuyorum. Bana yardım eder misiniz?  

Hey selam yabancı adım Hasan. Senin ki ne? Bak biz bu mahalleye taşınalı çok olmadı. Aslında eski mahallemizi daha çok seviyordum. Bizimkilerin sırf benim için buraya taşındıklarını da biliyorum. O yüzden çok bir şey diyemiyorum. Babam da annem de hallerinden memnun görünüyorlar. Babam bankada güvenlik görevlisi ve burayı benden daha çok sevmiş gibi. Annemse hemen yakınımızdaki koca villalı sitelere temizliğe gidiyor. Hafta sonu dahil her gün çalışıyor neredeyse. Onun böyle çalışmasını istemiyorum. Hem bu kadar çok hem de başkalarının ev işlerinde. Hele bir şu lise bitsin. Onu çalıştırmayacağım… Daha üniversite de var. Okumamı benden çok istiyorlar. Bilmiyorlar ki ne kadar zor. Sen nereden geldin? Çok da güzel bir şeysin. Ne kadar çenem düşük değil mi? Kusuruma bakma, kimseyle konuşamıyorum ki… Seni daha önce hiç buralarda görmemiştim. Aslında zor olan okumak değil biliyor musun? Yeni insanlarla tanışmak, anlaşmak. Okulum çok güzel. Sınavla girdim ben oraya. Ama benim gibi çocuk o kadar az ki. Lise sona gidenlerden kendi arabalarıyla gelenler var. Zeki olmak yetmiyor. Seni aralarına almıyorlar. Ben onlardan farklıyım. Umurumda mı? Yok hiç değil. Ama yine de kendimi bir uzaylı gibi hissediyorum. Annemle babama verdiğim söz olmasa okumam ki. Gider bir iş bulur çalışırım. Hem bu ailem için daha faydalı olur. Evet, öyle olur. Her şey para. Öğretmenler ödev veriyor internet lazım. Bu zamanda internetsiz ev mi olur diyorlar. Sonra telefon, bilgisayar her şey gerekiyor. Öyle demeseler de geri kalmamak için maalesef şart. Dün annem elinde bir kutuyla geldi. “Artık senin eski telefonunu ben kullanılırım” dedi. Çalıştığı evin oğlunun eski telefonuymuş. Bana vermişler. Eski denen telefonun üstünde bir tane çizik yok inanabiliyor musun? Hem de en pahalı marka. Yeni model çıkmış onu almışlar oğullarına. Biz insanlar dünyası böyle işte anlatabiliyor muyum? Okuldaki çoğu çocuğun hayatı da böyle. Geçen sınıftakilerden birkaçı instagram hesabımı sordu. Yok dedim. Bir şey demediler ama bıyık altından güldüler. Ama sosyal hesaplara girecek telefonum yoktu ki hesabım olsun. Ama artık var. Dün ilk iş açtım. Hatta bugün galiba bir köpeğim bile var.  

Şimdi biri beni burada seninle böyle konuşurken görse deli diye düşünürler. İnsanları anlamak zor ama hayvanlarla aram çok iyidir. Gittiğim her yerde peşime takılan bir köpek olur. Kedileri de çok severim aslında bütün hayvanları çok severim ama en çok da köpekleri. Gözleri başka bakar köpeklerin. Tıpkı senin gibi. Sadece sevgi beklediklerini bilirim. Ne zaman dışarıya çıksam hiç yalnız kalmam. Sanırım ben de bir köpek çekici var. Bakayım tasman var mı? Sen sahipsiz olamazsın. Çok güzelsin. Biraz tüylerin kirlenmiş ama yine de harika görünüyorsun. Sokak köpeği olmadığın anlaşılıyor. Ama tasman yok. Acaba hikâyen nedir? Senin gibi bir güzeli evden atmış olamazlar değil mi?  

Zuko’nun Yokluğu – Gün 4 

Zaman öyle zor geçiyor ki anlatamam. Bir an önce bu günler geçsin ben Zuko’ma kavuşayım istiyorum. Bugün veterinerimiz aradı tüm arkadaşlarına, çevredeki hayvan hastanelerine haber verdiğini, Zuko’nun fotoğrafını gönderdiğini söyledi. Eğer biri onu kaçırmışsa ve bir veterinere götürürse ya da en kötüsü başına bir kaza gelmişse haberimiz olacak. Biz bugün annemle İstanbul’daki barınaklara baktık. Bu barınakların hepsi şehrin epey dışında. Orada gördüğüm hayvanlara çok üzüldüm. Keşke hepsinin onları sevgiyle kabul edecek aileleri olsa. Zuko barınakların hiçbirinde yoktu. Bulmayı ümit ediyordum, yine elim boş kalmıştı.  Resmini onlara da verdim. Benim instagram hesabımı da. Duyurumu onlar da hesaplarından paylaşacaklar. Sosyal medya hesaplarının bu konuda çok etkili olduğunu söylediler. İçimdeki ümidi hiç kaybetmedim. Bugün buraya Zuko’nun bebeklik halini ve şimdiki halini gösteren fotoğrafları koyuyorum. O benim en iyi arkadaşım onu bulmama yardımcı olun, lütfen!  

Acaba kaç gündür dışarlardasın. Şimdi seni burada bir başına bıraksam buraların belalı köpekleri sana sataşacaklar bundan eminim. Ama eve de alamam. Bizimkiler asla izin vermez. Evin hemen arkasındaki boş arazide sana bir yer yapacağım. Sana ben bakacağım. Belki bir gün sahibin ortaya çıkar. Çıkar mı acaba? Sana bir gün de alıştım. İki gündür okul o kadar hızlı geçiyor ki. Seni göreceğim diye uçarak geliyorum biliyor musun? Anlıyor musun söylediklerimi? Başını öyle sağa sola devirdikçe sanki bana karşılık verecekmişsin birden konuşacakmışsın gibi geliyor. Akıllı bir köpeksin sen. Peki evine neden dönmedin? Köpekler evlerinin yolunu bulur diye biliyordum. Böyle düşününce seni terk ettiklerinden emin oluyorum. Arabaya koyup, kilometrelerce yoldan getirip buraya bıraktılar değil mi? Umarım öyledir. Yani üzüldüğünü biliyorum ama biz çok iyi dost olduk ne dersin?  

Zuko’nun Yokluğu – Gün 5  

Umudumu hiç kaybetmiyorum. İçimde bir his var. Çok güçlü bir his. O iyi kalpli, onu seven birilerinin yanında ve ben ona en kısa zamanda kavuşacağım. Babam Zuko’yu bulup bize getiren kişi için bir ödül vermek istedi. Tüm zahmetlerine ve iyiliğine karşılık bunu yapmak istiyor. İyilik parayla ölçülmez biliyorum ama onu bazı kötü insanlar sadece para için kaçırdılarsa. Şimdi belki bu hesabı takip eden sen diyeceksin ki bu köpek cins sen de para verip almadın mı? Hayır, ben ve ailem parayla hayvanların alınıp satılmasına karşıyız. Bir insan yavrusu satılır mı ki, bir köpeğin ya da kedinin yavrusu satılsın? O bizim yazlıktan komşumuz Nilay Teyze’nin köpeğinin yavrusu. Daha anne karnındayken bana arkadaş olacağını biliyordum. Nilay Teyzem söz vermişti. Her yaz tatilinde annesini görüyor. Bazen kardeşlerini bile. Çünkü hepsi ayrı ayrı evlerde yaşıyorlar. Bir gün o da baba olursa ben de yavrularını sevdiğim ve onu sevecek tanıdıklarıma vereceğim. Bugün de buraya Zuko’yla birlikte çektirdiğimiz en son fotoğraflarımızdan birini koyuyorum. Bu hesabı takip ediyorsan lütfen tanıdıklarına dağıt ki en kısa zaman da yine köpeğimle ben birbirimize kavuşalım.  

Sana ne isim verelim? Köpek demek olmaz. Şimdi bana biri insan dese kızardım herhalde. Bak kaç gün oldu tanışalı. Bir yere de gitmediğine göre sana şöyle güzel yakışıklı bir isim bulmalıyız ne dersin? Belki eski ismini daha çok seviyorsundur ama ben sana Armağan’ın kısaltması Armi diyeceğim. Sen bana hayatın bir armağanı oldun. Sıkıcı günlerimi doldurdun. İlk tanıştığımızda sana hayatımın ne kadar zor geçtiğinden bahsetmiştim ya şimdi her şey harika. Bu senin sayende biliyorsun değil mi? Güzel, akıllı oğlum benim. Yalnız ben biraz senin türün hakkında araştırma yapmak istiyorum. Bak kaç gündür aklımda bir türlü fırsat olmamıştı. Hazır buradayken şu telefonda biraz internet araştırmasına ne dersin? Hatta senin şöyle güzel bir fotoğrafını çekim benim hesabıma da koyayım. İnsanlar bir yakışıklı görsünler. Poz verir misin? Harika. Şimdi bakalım, senin bir Border Collie olduğunu tahmin ediyorum. Önce bakalım özellikleriniz nelermiş? Neyi severmişsin neyi sevmezmişsin? İnanılmaz ya. Tam tahmin ettiğim gibi sen tüm köpekler içinde en hızlı öğrenen cinsmişsin. Akıllı Armi’m benim. Seninle neler neler yapacağız? Şimdi bir de instagramda araştıralım bakalım senin gibi yakışıklı köpekleri olanlar var mı? Armi? Senin adın Zuko mu? 

Zuko’nun Yokluğu – Gün 6  

Bugün inanılmaz mutluyum. Evet Zuko dönüyor. Biri onu bulmuş. Benim yaşlarımda bir çocuk. Adı Hasan. Ben ona kahraman Hasan diyorum. Hem benim hem de Zuko’nun kahramanı o. Bugünden sonra bu hesabın adını Zuko’nun Günlüğü olarak değiştiriyorum. Bu hesap kötü bir olayla başladı ama onun maceralarıyla devam etmeli. Üstelik anladığım kadarıyla yeni bir dostta kazanmış. Köpeğimin dostu benim de dostumdur. Şimdi heyecanla onları bekliyorum. Ve gelir gelmez instagram hikâyemden sizlerle de paylaşacağım. Bizi takip etmeye devam edin.  

2 Replies to “ZUKO’NUN YOKLUĞU

  1. Sevgili Dilek,

    Zuko ne kadar şanslıymış. Şimdi onu seven iki çocuk var. Akıcı dilin ile okuduğum öykünü ilk okuyuşumda da beğenmiştim. Eline ve emeğine sağlık. Elif

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir